19 Ekim 2009

Fırıldak - I. Bölüm


Boyalarımı arıyordum. Bir fırıldak yapacaktım ki kâğıdı kesmeden önce rengârenk boyamalıydım, çünkü başka çocuklarda öyle görmüştüm. Döndürünce, ya da benden habersiz rüzgâr esince, pır pır dönen ve bütün renkler bir bulamaç olup ortaya belli belirsiz bir beyazın çıktığı kocaman bir fırıldak!..

Boyalarımı bulunca makyaj yapmaya başladım çünkü bir saat sonra erkek arkadaşım beni alacaktı ve birlikte gezip tozacaktık. Kim bilir beni nereye götürecekti bu gece? Gözlerimin altına yeşilleri sürerken yanaklarımın ne kadar soluk olduğunu fark ettim. Alları boca ettim. Yağlı boya ne zaman yapmıştım en son? Çocukken değildi herhalde. Ortaokulda aldırmıştı resim öğretmenleri...

Anne olunca anladım ki çocuklara vakit ayırmak gerekiyor; onlarla alışverişe çıkmak onları mutlu ediyor, özellikle de onların ihtiyaç duyduklarını alınca. Gezmeyi seviyorlar sokakta, oynamayı da başka çocuklarla...

Evde yapacak iş bulamayınca balkondan küçükleri izlemek nedense beni anılarıma götürüyor. Çocuklar hiç değişmiyor, pür neşe pür heyecan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder